Türkiye’de, bir aktivist ve girişimci olan Osman Kavala’yı, hükûmeti devirmeye teşebbüs suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin karar, çarşamba günü Strazburg’daki AP Genel Kurulunda acil bir oturuma katılan milletvekillerinin tepkisine neden oldu.
DISY ve EPP milletvekili Loucas Fourlas, Türkiye’deki yeni insan hakları ihlâline işaret ederek Erdoğan rejimi tarafından işlenen bariz bir ihlâl vakasını gündeme getirdi.
Fourlas, Kıbrıslı Türk gazeteci Şener Levent’in de Ankara’daki bir mahkeme tarafından Türkiye Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle gıyaben mahkûm edildiğine işaret etti.
Fourlas, Ukrayna krizi sırasında barışçıl rol üstlenen Türkiye’nin “işgalci, fetihçi ve insan hakları ihlalcisi” olduğunu vurguladı.
DİKO ve S&D milletvekili Kostas Mavrides, söz alarak, Avrupa Konseyi üyesi Türkiye için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AHİM) kararlarının bağlayıcı olduğunu, ancak Mahkemenin, Ankara’nın Kavala’nın serbest bırakılmasını isteyen 2020 nihaî kararını uygulamayı reddettiğini söyledi.
Mavrides, AHİM’in Türkiye’de siyasi lider ve insan hakları savunucusu olan Selahattin Demirtaş’ın hapsedilmesine veya temel hakları Türk devleti tarafından ihlal edilen Rum kökenli Kıbrıs vatandaşlarına ilişkin benzer kararlarının görmezden gelindiğini de sözlerine ekledi.
Ayrıca, Kıbrıs Türk toplumu üzerindeki “Erdoğan baskıcı rejiminin müdahalesine” atıfta bulundu ve kısa süre önce editör Şener Levent’in 2017’de bir karikatür yayınladığı için ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Şener Elcil’in cezalandırılmasını örnek gösterdi.
AKEL ve Avrupa Parlamentosu Sol milletvekili Niyazi Kızılyürek, hem Osman Kavala’nın hem de Kıbrıslı Türk gazeteci Şener Levent’in hapis cezasına çarptırıldığını, çünkü Türkiye Cumhurbaşkanı’nın bunu istediğini söyledi.
Kızılyürek, Nazım Hikmet’in durumu tanımlamak için yazdığı bir şiir olan “Mikrokozmos”u şöyle yorumladı: “… Türkiye Asya ve Avrupa’da bir ülke, İstanbul Türkiye’de bir şehir, Osman Kavala İstanbul’da bir adam. Ve size haberi getiriyorum: Türkiye’de, İstanbul’da, onu yolda durdular, yürüyen bir adam ve onu zincirlediler… Daha şaşırtıcı, daha güçlü, daha gizemli ve devasa bulduğumu bilmenizi isterim, bu adam, yolunda durduruldu ve zincirlendi”.
Diğer AP üyeleri, siyasi saikle yapılan bir yargılamaya atıfta bulundular ve Türkiye’de insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusundaki sorunlara dikkat çektiler. Bazı vekiller söz konusu hareket tarzıyla mevcut Türk hükûmetinin AB üyelik yolunu kapattığını öne sürdü.