Avrupa Birliği’nin Rusya’ya karşı kömür ve petrol yaptırımı kararının ardından enerji alanında özellikle doğal gazı içerecek yeni bir kısıtlama uygulaması beklenmiyor.
AB, Rusya’nın Ukrayna’ya 24 Şubat’ta başlattığı saldırının ardından bu ülkeyi hedef alan çok sayıda ekonomik yaptırım kararı aldı. Özellikle enerji alanında Rusya’dan kömür ve petrol ithalatını büyük oranda azaltmayı kararlaştıran AB ülkeleri, konu doğal gaz olduğunda yeni yaptırım uygulamaya sıcak bakmıyor.
Doğal gaz ihtiyacının yüzde 40’ını Rusya’dan karşılayan AB ülkeleri, doğal gazı başka kaynaklardan temin etmenin zorluğu nedeniyle gaz yaptırımına soğuk bakıyor.
Avrupa ülkelerinin liderleri, hafta içi yapılan ve Rusya’dan alınan petrolü yüzde 90 azaltma kararıyla sonuçlanan AB Liderler Zirvesi’nden sonra enerji yaptırımlarında frene basacaklarının sinyalini verdi.
RUSYA’YA KARŞI DOĞAL GAZ YAPTIRIMLARI MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Brüksel’deki zirve toplantısının ardından petrol yaptırımlarını içeren paketin büyük bir adım olduğunu belirtti. Ancak artık yaptırımlara ara verilmesi gerektiğini söyleyen De Croo, doğal gaz ambargosunun petrolden çok daha karmaşık bir konu olduğunu ifade ederek gaz yaptırımına sıcak bakmadığının işaretini verdi.
De Croo, geçen hafta da yaptırımlarda temel prensibin bunların karşı tarafa daha fazla zarar vermesi olduğunu söylemişti. Rusya’ya uygulanan yaptırımların Avrupalılar üzerindeki etkisinin ağır olmaması gerektiğine işaret eden De Croo, dış politikaların yalnızca orta sınıf vatandaşların bunları savunabilmesi halinde sürdürülebileceğini belirtmişti.
İrlanda Başbakanı Micheal Martin de dünkü zirveden sonraki açıklamasında petrol yaptırımlarını bir dönüm noktası olarak nitelendirdi ve doğal gaz yaptırımı konusunda bir uzlaşının petrolden çok daha zor olacağını ifade etti.
Rusya’ya karşı en sert tepki gösteren ülkeler arasında yer alan Estonya’nın Başbakanı Kaja Kallas ise “Gerçekçi olmak gerekirse doğal gazın yaptırım paketinde olacağını sanmıyorum.” dedi.
Avusturya Başbakanı Karl Nehammer de AB’nin Rus gazına yönelik bir adım atmaması gerektiğini söyledi. Nehammer, petrolü telafi etmenin daha kolay olduğuna işaret ederek “Doğal gaz, enerji arz güvenliği açısından petrolden çok farklı bir konumda bulunuyor. Dolayısıyla gaz ambargosu bir sonraki yaptırım paketinde ele alınmayacak.” diye konuştu.
Petrol yaptırımı bile bazı üye ülkelerin sert karşıt tutumu sonucunda gevşetilmişken olası bir doğal gaz yaptırımının AB ülkelerini bölmesine kesin gözle bakılıyor. Ayrıca, doğal gaz tedariki petrol kadar kolay gerçekleşmiyor. Petrol uluslararası piyasalarda başka kaynaklardan deniz yoluyla sağlanabilirken doğal gazın zaten sıkışık piyasalarda tedariki kolayca mümkün olamıyor.
DOĞAL GAZ YAPTIRIMI EKONOMİYE ZARAR VERİR
AB’nin Rusya’dan doğal gaz alımını düşürmesinin başta Almanya ve İtalya gibi kıtanın en büyük ekonomilerine büyük zarar vermesi bekleniyor. Bunun bir başka sonucu da Avrupalıların aşırı yüksek enerji faturalarıyla karşılaşması olacak. Son dönemde Avrupa’da enflasyon zaten zirve yapıyor. Enflasyondaki artışın en önemli nedeni enerji fiyatlarındaki artış olarak ortaya çıkıyor.
Enerji ürünlerinin fiyatındaki hızlı yükselişle birlikte kriz nedeniyle gıda fiyatları da artıyor. Bu durum genel fiyat seviyelerini yukarı taşıyor ve alım gücünü düşürüyor. Bu nedenle enerji fiyatlarını daha da yukarıya taşıyacak doğal gaz yaptırımı beklenmiyor.
AB, RUSYA’YI YAPTIRIMLARLA VURMAK İSTİYOR
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından AB, Rusya’ya yönelik çok sayıda yaptırım paketi hazırladı. Hali hazırda AB’nin yürürlükte olan 5 yaptırım paketi bulunuyor. Bunlar, finans, enerji, ulaşım, ihracat kontrolü ve finansmanı ile vize politikası gibi çeşitli alanları kapsıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u da içeren, aralarında Rus Parlamentosu üyeleri ile tanınmış oligarklar, gazeteciler, hükümet ve ordu yetkililerinin bulunduğu yüzlerce kişi ve onlarca Rus kurumu da AB yaptırım listesinde yer alıyor. Bu kişi ve kurumların mal varlıkları dondurulmuş durumda ve seyahat yasağı uygulanıyor. AB’nin Ukrayna ile ilgili yaptırım uyguladığı kişi sayısı bini aştı ve kurum sayısı da 100’e yaklaştı.
Yaptırımlar kapsamında çok sayıda Rus bankası da uluslararası ödeme sistemi SWIFT’ten çıkarıldı. Ayrıca, Rusya Merkez Bankası’nın Batı ülkelerindeki rezervleri donduruldu. Rus denizcilik sektörüne ekipman tedariki yasaklandı. Rus gemilerin, Avrupa limanlarını kullanması engellendi. Rusya’dan kara nakliyesi de yaptırım kapsamına girdi. Rusya’ya lüks mallar, ileri teknoloji elektronikler, yazılımlar, hassas makineler ve ulaşım ekipmanları gibi diğer ürünleri hedef alan ihracat yasakları uygulandı.
KÖMÜR YAPTIRIMI
AB, Rusya’ya karşı kömür ve diğer katı fosil yakıtların satın alınması, ithal edilmesi veya AB’ye ulaştırılmasını da yasakladı. Bu yaptırım doğrultusunda Ağustos 2022’den itibaren yılda 8 milyar avro değerindeki Rusya menşeli veya Rusya’dan ihraç edilen kömür ve diğer katı fosil yakıtların AB tarafından satın alınması, ithal edilmesi veya AB’ye aktarılması sona erecek.
PETROL İTHALAT YASAĞI
En son AB Komisyonu mayıs başında 6’ncı yaptırım paketini hazırladı.
Pakette, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda yer alan yüksek rütbeli subaylar ve bazı kişilerin yaptırım listesine eklenmesi, Rusya’nın en büyük bankası olan Sberbank ve diğer 2 bankanın uluslararası ödeme sistemi SWIFT’ten çıkarılması, Rus devletine ait 3 kanala yayın yasağı uygulanması, Rusya’nın danışmanlık hizmetlerine erişiminin kesilmesi, Rusya’dan ham petrol tedarikinin 6 ayda, rafine ürün tedarikinin de yıl sonuna kadar aşamalı olarak kaldırılması yer alıyordu. Bu pakette yer alan özellikle petrol ithalatının yasaklanması konusu üye ülkeler arasında sorun çıkardı.
MACARİSTAN PAKETE KARŞI
Başını Macaristan’ın çektiği Çekya, Slovakya ve Bulgaristan gibi ülkeler yürürlüğe girmesi için oy birliği gereken pakete karşı çıktı.
AB üyesi ülkeler petrol yasağı konusunda yoğun müzakereler yürüttü. En son paketin Rusya’dan tankerlerle petrol alımını kapsaması, boru hatlarının yaptırım dışında tutulması yönünde revize edilmesiyle AB ülkeleri uzlaşı sağlayabildi. AB ülkelerinin liderleri, anlaşma sağlayabilmek için Rusya’dan Avrupa’ya petrol taşıyan Druzhba boru hattını yaptırımlardan muaf tuttu.
Ayrıca, deniz yoluyla petrol ithalat yasağının yıl sonuna kadar devreye girmesine karar kılındı. Böylece yaklaşık 8 aylık bir dönem daha Rusya’dan petrol alımının kesintisiz devamı sağlandı.
AB, tükettiği petrolün yaklaşık yüzde 25’ini Rusya’dan ithal ediyor. AB’nin Rusya’dan petrol ithalatının 3’te 2’sini deniz yoluyla, 3’te 1’i de boru hattıyla yapılıyor.