Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,4 şiddetinde yaşanan depreme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gardiyanoğlu, Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin film senaryolarını aratmadığını dile getirerek, "İzlediğimiz Amerikan filmlerden sahneleri izliyormuşuz gibi oldu. O kadar korkunç ve etkili bir depremdi” dedi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ ENGELLEYENLERİN ÇALIŞMALARI ORTAYA ÇIKIYOR”
Türkiye’de yaşanan deprem felaketi öncesinde kentsel dönüşümün nasıl engellenmeye çalışıldığını dile getiren Gardiyanoğlu, “Kentsel dönüşümü engelleyenlerin olduğu da mahkeme kararlarında, basında ve ilgili kişilerin sosyal medyalarında çıkmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti’nde çıkıp hükümeti eleştirenlerin kentsel dönüşümü engellemeye çalıştıkları çalışmalar ortaya çıkıyor” ifadelerine yer verdi. “TOKİ’NİN İNŞAATLARINDA NEREDEYSE BİR CAM KIRIĞI DAHİ YOK”
Kentsel dönüşüm sonucunda TOKİ tarafından yapılan inşaatların kurallara uygunluğuna dikkat çeken Gardiyanoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nde son yapılan kamu binalarında herhangi bir hasar yok. TOKİ’nin yaptığı inşaatlarda neredeyse bir cam kırığının dahi olmadığını görüyoruz. Bu binaların kontrolleri ve denetimleri tam yapılmış ve o kadar hızlı bir şekilde yapıldı ki bu depremlere karşı Türkiye Cumhuriyeti’nin ciddi bir hazırlığı olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
“24 SAAT İÇERİSİNDE ÇOK CİDDİ KAYNAK AKTI”
Deprem felaketinin çok ciddi büyüklükte bir alana yayılmasına dikkat çeken Gardiyanoğlu, “AFAD olsun kurtarma ekipleri olsun depremden sonra baktığınızda 24 saat içerisinde çok ciddi bir kaynak aktı oraya. Dünyada hiçbir kimse aynı anda 11 ilde deprem beklemezdi. AFAD ve kurtarma ekipleri normalde sadece tek bir ilde olsaydı bu deprem, çevre illerdeki ekipler en yakın ile müdahale edecek şekilde bir sisteme sahiptirler ama depremden dolayı yolların çökmesi bu süreci geciktirdi. Ulaşımın çok ciddi sıkıntılı olmasına rağmen o kadar yardımın nasıl koordine olduğunu gördük” ifadelerine yer verdi.
“BU BİR KATLİAMDIR”
Yaşam üçgeni oluşturulmasına dahi müsaade etmeyen yapıları eleştiren Gardiyanoğlu, “İnsanı deprem öldürmez; insanı tedbirsizlik öldürür, denetimsizlik öldürür, sorumsuzluk öldürür. Binadan anlamasanız bile, yapıdan anlamasanız bile birçok binanın nasıl un ufak olduğunu görürüsünüz. Maalesef bu bir katliamdır, denetimsizliktir” şeklinde konuştu.
“YARGI SÜRECİNİ TAKİP EDECEĞİZ”
İsias Otel ile ilgili yargı sürecini titizlikle takip edeceklerini aktaran Gardiyanoğlu, “Mecliste kurulan komitede yargılama sürecini de takip edeceğiz. Gerekirse oraya mahkeme günü de gideceğiz milletvekilleri olarak, ilgili paydaşlar olarak” ifadelerine yer verdi. Türkiye’de yaşanan depremin normalin çok üstünde bir büyüklüğe sahip olduğunu ifade eden Gardiyanoğlu şunları kaydetti: “Proje ve mühendislik hesabı yapılırken, G katsayısı diye bir katsayı vardır. G katsayısı; deprem olduğunda meydana gelen sendelemenin hesaplanması için 0,45 temel alınır ama Türkiye’de yaşanan depremin G katsayısı 1,09’du. Dünyada bir ilktir bu. İki türlü bina gördük orada. İlki kendi üzerine çöken ve hiç yaşam boşluğu olmasına müsaade etmeyen, tuzla buz olan tıpkı İsias Otel gibi. Demir donatısının zayıf olduğu, betonarmenin zayıf olduğu, kurallara uygun yapılmadığı binalar gördük” Gardiyanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi ve elçilik çalışanlarının yoğun bir mesai ve çaba harcadığını şu şekilde dile getirdi: “Sayın Elçi Metin Bey’de bu yaşanan olayda anında devreye girdi. Ercan’a çocuklarımızın cansız bedenlerini karşılamaya gittiğimizde tüm elçilik personeli de oradaydı” 1974 öncesi yapılan binalarla ilgili konuşan Gardiyanoğlu; şunları kaydetti: “74 öncesi binalarda deprem koşulları aranmazdı, hesaplamalar çok daha farklıydı ama bu binalar genellikle alçak binalardı. 74 öncesi binalar daha çok bir ve iki katlı binalardı”
Kaynak: Kıbrıs Gazetesi
