OĞUZ: SAYIN BAŞBAKANIMIZ İLE BİRLİKTE 2027’YE YÜRÜYECEĞİZ

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Güneş TV’de yayınlanan Sibel Kolçak’ın hazırlayıp sunduğu “Meclis’te Bugün” programında gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu…

“GÜÇLÜNÜN HAKLI OLDUĞU BİR DÜNYADAYIZ”

Filistin’de yaşanan çatışma haberlerine değinen Oğuz, dünyanın gözü önünde bir katliam olduğunu ve herkesin sessiz kaldığını vurguladı;
“Dünyanın gözü önünde bir katliam var tek taraflı bir savaş var. Dünya sessiz, sağır, kör. Haklının değil güçlünün haklı olduğu bir dünyadayız.İnsan hakları açısından, vicdan açısından hoş bir durum değil. Çok şükür ki bizim anavatanımız Türkiye var. Geçmişte bu halk çok zor günlerden, katliamlardan geçerek bu günlere geldi. Varoluş mücadelesi verdi bu da garantörümüz Türkiye Cumhuriyeti sayesinde oldu. Bugün bu garantörlük anlaşmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Kıbrıs Türk halkı geçmişte yaşadıklarını tecrübe ederek bundan sonra önüne devletine bayrağına sahip çıkarak hem de anavatan Türkiye’ye bağlılık içerisinde yoluna devam edecek. İnşallah Gazze’de ki tek taraflı savaş sona erer.”

“HEM ÇALIŞMA BAKANININ TALEPLERİ HEM DE MUHALEFETİN DÜŞÜNCELERİ ÖNEMLİ”

Çalışma affı konusunun yaklaşık bir aydır meclis komitesinde görüşüldüğünü belirten Oğuz, Çalışma Bakanlığı’nın talebi doğrultusunda muhaceret bölümü ile hazırlık yapıldığının altını çizdi ve sözlerine devam etti;
Sayın Bakanın özellikle talebi: KKTC deki iş gücünün değerlendirilmesi ve kayıt dışı olanların kayıt altına alınması. İş gücü ihtiyacı bakımından KKTC de bulunanların iş gücü, yurtdışından işverenin talebi doğrultusunda önizin ve çalışma izni ile ülkeye getiriliyor. Ancak Çalışma Bakanlığının yapmış olduğu tespit ve kontrollerden kaçak iş gücü olduğu ve sektörlerin ihtiyacı olduğu hasıl oldu. Bu çerçevede bize gelen talep hem kayıt dışını kayıt altına almak hem de yurtdışından işçi getirmektense içerde olan rezervi kullanma konusunda oldu. Bununla ilgili çalışma yaptık şu an komitede görüşülüyor. Hem Çalışma Bakanı talepleri hem de muhalefetin düşünceleri de önemli. Bu konularda hakkaniyet olduğunda ve doğru talep geldiğinde mecliste oy birliğiyle kararlar oluyor. İnşallah beklediğimiz af geçer.

“BEKLEDİĞİMİZ AF ÇALIŞMA AFFI,
MUHACERET AFFI DEĞİL”

Beklenilen affın muhaceret affı olmadığının altını çizen Oğuz, “bu af çalışma affı” dedi. Tarım Bakanlığının istediği alanlardan gelen iş gücü talebi doğrultusunda da tarım alanında daha önce KKTC de çalışmış olmak koşuluyla bu kişilerin bu aftan yararlandırabilmesinin görüşüldüğünü belirtti. Buradaki amacın para kazanmak değil iş hayatının, ülkedeki sektörlerin talebi doğrultusunda kayıt dışı olanı kayıt altına almak, devletin alacak olduğu vergileri almasını sağlamak kayıt dışı olanın da ülkeyi terketmesi için çalışmalar yapmak olduğunun altını çizerken, polisin yasal süreyi doldurup ülkede yasa dışı kalanlar için de denetimini sürdürdüğünü yineledi ve ifadelerine şu sözleri ekledi;
“KKTC de kayıt dışı olanların ya da 45 gün süre içerisinde KKTC de işveren bulmak kaydıyla asgari ücret karşılığında kayıt altına alınacak. Yurtdışına açmadık sadece bir alanda yasa tasarısı hazırlanırken oldu o da tarım faaliyetleri alanında. Hem narenciyedeki iş gücü ihtiyacından dolayı hem tarım bakanlığının istediği alanlardan gelen iş gücü talebi doğrultusunda tarım alanında daha önce KKTC de çalışmış olmak koşuluyla bu kişileri bu durumdan yararlandırabilme görüşü hasıl oldu. Şu anda komitede inşallah en kısa sürede biter.”

“5 AY İÇERİSİNDE 827 KİŞİ DEPORT EDİLDİ”
“KKTC’nin yaşanabilir olması bu ülkeye olan ilgiyi arttırıyor.” diyen Oğuz, tanınmayan bir ülke olmasına rağmen onlarca ülkeden insanların geldiğini, mülk aldığını, yaşadığının altını çizdi. Hem yasalardaki hem de altyapıdaki eksiklikleri gidererek imkanların daha da genişleterek bu ülkenin iç huzuru için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı;

“Yaklaşık 5 ay içerisinde 827 kişi deport edilmiş durumda. Bunun haricinde inat yolcu dediğimiz durum var. Ülkemizde transit vize uygulaması var 46 ülkeye. Transit vizesi olsa dahi son 3 ay içerisinde 1462 kişiyi ülkeye almadık. Bu 1462 kişinin yasal olarak kendileri açısından ülkeye girmekle ilgili transit vize almış olmalarına rağmen bizim muhaceret görevlilerimizin giriş kapılarında yapmış olduğu mülakatlar ile KKTC’ye girmelerinin uygun görülmediği ve bu nedenle de KKTC’ye almadığı 1462 kişi var. Bu kişiler 75 ülkeden oluşuyor. Bir ülkeye ambargo uygulama ya da vatandaşlara ayrımcılık olarak değil içindeki kişilerin vermiş olduğu beyanlara göre tasnifleme oluyor. Bu bizim açımızdan olumlu bir gelişme. Bu ülkeye gelenin ne amaçla geldiği, iş amacına uygun da özelliklerinin olması gerekiyor. Herhangi bir ülkeyi ayrıştıracak bir zihniyette değiliz. Ama bu ülkenin iç güvenliği iç huzuru hepimiz için önemli. Biz KKTC vatandaşlarının kendi ülkesinde güven içinde yaşamasını istiyoruz. KKTC’nin yaşanabilir olması bu ülkeye olan ilgiyi arttırıyor. Tanınmayan bir ülke olmasına rağmen onlarca ülkeden insanlar geliyor, mülk alıyor, yaşıyorlar. Hem yasalardaki hem de altyapıdaki eksiklikleri gidererek biz imkanları daha genişleterek bu ülkenin iç huzuru için çalışmaya devam edeceğiz. ”

“MUHALEFET ‘DÜZENLEME GEREKİR’ DEDİ, YAPTIK”

Yabancılara mal satışı ile ilgili haberlerin gündem olmasının ardından halkta paniğe yol açıldığını fakat gerekli düzenlemelerin yapıldığını belirten Oğuz sözlerine devam etti;

“Yabancılara mal satışı ile ilgili gündem oldu ülkede. KKTC’de şöyle bir sorun vardı; yasalarımız tamamdı ama bir şekilde delinerek mevcut yasadaki yabancıların emlak alışıyla ilgili kısıtlamalar haricinde belirginlik olan sayısal haricinde, hukuksal boyutuna sığınılarak bu alanda tahribat yapıldı. Bu boşluklar kayıt dışının önünü açmış oldu. Herkes biliyor ki tapuda resmi kaydın dışında binlerce daire satıldı. Bunun kaydı neden yok; resmi kayıtta yabancıların mal alımıyla ilgili yasaya tabii olsa kayıtlı olacak ama yan taraftaki başka bir yasadaki boşluktan yararlanılarak böyle bir ortam yapıldı. Bu da; kayıt ve verilerin elimizde olmaması toplumda paniğe yol açtı. Bu yasa ile elimizdeki açıkların hepsini kapatmaya yönelik çalışma yaptık. Bu çerçevede nerelerde eksiklik varsa yasal düzenlemeler yaptık. Yaptığımız çalışma ile bir düzenleme gelecek. Bu düzenleme çerçevesinde veriye ulaşacak devlet. Burada da hedefimiz muhalefet ile beraber oy birliğine geçirmek. Muhalefet hep bu konuda düzenleme olması gerekir dedi biz de yaptık. İnşallah kısa süre içerisinde komiteden geçip, bu düzenlemeyi yapıp her şey kayıt altına alacağız. ”

“SAYIN BAŞBAKANIMIZ İLE BİRLİKTE 2027’YE YÜRÜYECEĞİZ”

2024 yılı projeleri hayata geçirme yılı hem de eskiden yapılmayanları hayata geçirme yılı olduğunu belirten Oğuz, hükümetin sorunları çözmek için çalıştığının altını çizdi;

“Raflarda ne varsa indirin, tek tek halledelim” diyor sayın Başbakanımız. Bu hükümet dönemine bakarsanız meclisten geçen yasalar anlamında rekor. Bunların hepsi istikrarlı hükümete gidiyor. Hem partimizde istikrar olsun, hem ülkemizde istikrar olsun diyoruz. Devlette devamlılık esastır. Bu çerçevede bugüne kadar yarım kalan projeleri bugün istikrarlı bir hükümet olduğu için hem geçmişi temizliyor hem de projeleri hayata geçiriyor. Hükümetin istikrarlı olması halkın beklediği hizmeti alması anlamında da beklentileri karşılıyor. Sayın Başbakanımız ile birlikte 2027’ye kadar yürüyeceğiz inşallah. Hükümetimiz sorunları çözmek için Başbakanımız, kabine arkadaşlarımız, vekillerimiz çalışıyorlar. Yasanın amacı halka hizmettir. Uzun soluklu bir hükümet olması ülkenin beklediği fayda anlamında da daha önemli daha değerli. ”

“SENDİKALARIN UZUN ZAMANDIR HÜKÜMETTEN BEKLENTİLERİ VAR, HAKLILAR”

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN) ve Kıbrıs Türk Kamu İşçileri Sendikası (KAMU-İŞ), Merkezi Cezaevi’nde askıya aldığı grevi yeniden başlatılmasına değinen Oğuz, sendikaların hükümetten uzun zamandır beklentileri olduğunu ve haklı olduklarını söyledi;

“Sendikaların uzun zamandır hükümetten talepleri var, haklılar. Teknik personel altında yaklaşık marangoz, kaynakçı, su tesisatçısı, elektrikçi mesleki konularda talebi var. Mevcut arkadaşlarımızın iş yükü ağır. Bu konu ile ilgili daha önce görüşme yaptık. Onu yerine getirmekle ilgili bayrama kadar süre istemiştik. Bayram tatili girmeden önce iki tane arkadaşımızı kaydırma yaptık. 4 söz verdiniz 2 geldi diyetek grev yaptılar, haklılar. Belli bir süre verin dedik, mesleki anlamda istihdam yapılınca bu eksiklik giderilecek. Cezaevinde teknik anlamda aksaklık olmadı. Bunun haricinde oraya görevlendirilen bir arkadaş göreve başladı, diğeri sağlık sorunları nedeni ile başlayamadı. Hükümet olarak çalışıyoruz en kısa zamanda bu ihtiyacı gidereceğiz.”