Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Güney’in adada iki eşit egemen halk olduğunu kabullenmesini ve gerçekler üzerinden siyaset yapmasını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Güneş TV’de Aslı Kabo’nun sorularını yanıtladı.
Işıksal, KKTC ve Türkiye’nin birlikte ortaya koyduğu egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde yeni siyaset hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yeni siyaseti seçim öncesi ortaya koyduğunu ve seçim sonrası bu siyaseti yürüttüğünü belirten Işıksal, “Sayın Cumhurbaşkanımız adada Türklerin varlığını görmezden gelmeye çalışanlara ortaya koyulan yeni vizyonla meydan okumuştur” dedi.
Dünyada gerçek anlamda bağımsız bir devletin varlığının olamayacağını örnekleyen Işıksal, “Bakın Kuzey Kore’de izole edilmiş bir ülkedir ama Çin’e ciddi anlamda bağımlılığı vardır” diye konuştu.
“TÜRK ASKERİNİN VARLIĞINI HALK İSTİYOR”
KKTC’nin bağımsızlığını Türk askerlerinin engellediği yönünde atılan argümanlar hususunda ise Işıksal net konuşarak “Türk askerinin burada olmasını isteyen halktır ve bu bir rejim değildir. Bu konuda referandum yapılsa ezici bir çoğunluk Türk askerinin adada kalmasını ister. Askeri güvenlik en önemli şeydir” ifadelerini kullandı.
Özgürlük ve seçme şansının insanoğlunun en temel hakkı olduğuna vurgu yapan Işıksal, Rum zihniyetinde Kıbrıs Türk halkının bu haklara hiçbir zaman sahip olmamasının yattığını söyledi. KKTC’ye hiçbir seçenek vermeyen ve bu çağ dışı kalmış zihniyete karşı yeni siyaset vizyonuyla hareket ettiklerini kaydeden Işıksal, “Unutulmamalı ki halklar kendi kaderini tayin eder.. Biz yeni siyasetimizle aslında iki halkın birlikte kazanmasını istiyoruz. Gerçek anlamda bir çözüm istiyorsak iki halkın yan yana yaşayabileceği ve iki tarafın eşit olduğu sürdürülebilir bir iş birliği modelini benimsemeliyiz” dedi ve ekledi “Kıbrıs Türk halkı egemen bir halktır ve Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin yeniden teyit edilmesini istiyoruz. Biz yeni olan bir şey istemiyoruz.”
“RUM TARAFI DELİLİKTEN UYANMALI”
Güney’in Güzelyurt, Mağusa, Maraş’a hala belediye başkanı seçmeye devam etmesini hastalıklı bir zihniyet olarak tanımlayan Işıksal, “Rum tarafı bu delilikten uyanmalıdır. Kıbrıs Rum halkı gerçekler üzerinden siyaset yapmalıdır” dedi.
“RUM TARAFI SAVUNMA DEĞİL SALDIRI AMAÇLI SİLAHLANIYOR…”
Güney’in silahlanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Işıksal, şunların söyledi: “Rum tarafının gerçekten tehlikeli bir siyaseti var. Savunma amaçlı değil, saldırı amaçlı silahlanıyorlar. Rumlar, Türklere saldıracak olsa inanın dünya Rum tarafı topraklarını geri almak için harekete geçti diye yazarlar. Niyetleri ve hedefleri bellidir. Kıbrıs Türk varlığını hazmedemiyorlar ve ittifaklarını geliştirip savaşa giderlerse diye destek bulacaklarını umut ediyorlar. Dış politikaları ise o kadar komik ki. Türkiye herhangi bir ülke ile sorun yaşayacak olsa Rum tarafı oraya giderek acaba ittifaka yeni bir üye katabilir miyiz düşüncesinden hareket ediyorlar. Oysa Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu hesaplayamıyorlar.”
Işıksal yeni ortaya koyulan siyasetin en gerçek ve en güçlü siyaset olduğuna vurgu yaparak sözlerini tamamladı.