Hafta başında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin mezuniyet törenine katılmak üzere Lefkoşa’daydım. Tüm ambargolara rağmen dünyanın 144 farklı ülkesinden öğrenciler için bir eğitim adasına dönüşme yolunda ilerleyen KKTC’deki genç üniversitelerden olan Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin mezuniyet törenine katılan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eğitime verdiği önem aynı zamanda KKTC’nin geleceği için de büyük önem arz ediyor.
TOROSLAR VE ANADOLU MESAJI
KKTC ziyaretim sırasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tarihi cumhurbaşkanlığı binasındaki kabulüne de katıldım. Tatar oldukça samimi açıklamalar yaptı ve sorularımıza da cevaplar verdi. Geçmişte verilen desteklerden dolayı Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’ı anarken bugün için de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle uluslararası camiadaki desteğine dikkat çekti. Tatar “Biz Toroslar ve Anadolu’ya bakıyoruz” derken Türkiye’nin garantörlüğünden ve adadaki Türk askerinin caydırıcı varlığından asla taviz vermeyeceklerini ve tek hedeflerinin de adada iki devletli bir yapının olduğunu ifade etti.
DOĞU AKDENİZ VE ENERJİ
Son dönemde dünyada yakından izlenen coğrafyaların başında gelen alanlardan birisi de Doğu Akdeniz. Hatta dönem dönem tüm gözler buraya dönüyor. Zira Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakların paylaşımı ve ticarileşmesi konusu sadece bölgesel değil aynı zaman küresel dengeler için de çok önemli.
Tatar bu konuda çok net açıklamalar yaptı. Uluslararası hukuka göre yapılan anlaşmalarda adanın münhasır ekonomik bölgesinin tamamındaki söz konusu enerji kaynaklarında Kıbrıs Türklerinin eşit hakkı olduğunun altını çiziyor. Arama sahalarındaki ihtilafların çözümü için de BM nezdinde ortak bir komite kurulması gerektiğini belirtiyor. Doğu Akdeniz’den yapılacak enerji transferi projelerinde en rasyonel yolun ya KKTC’nin topraklarından ya da deniz yetki alanlarından geçtiğini söylüyor.
Tatar, Türkiye ve KKTC olmadan Doğu Akdeniz’de enerji meselesinin konuşulamayacağının altını çiziyor. Buna örnek olarak da Rumlar’ın Yunanistan, Mısır ve İsrail ile ortak girişimlerinin sonuçsuz kalmasını gösteriyor. Hatta Rumlar’ın cari enerji sorununun çözümü için de tek adresin Türkiye ve KKTC olduğunu belirtiyor. Bu konuda da muhatapları ile iş birliği kapısının da açık olduğunu da vurguluyor.
ADANIN ELEKTRİK PROBLEMİ
Enerji konusunda bu kadar kritik öneme sahip KKTC’nin elektrik konusundaki problemi de devam ediyor. Gün içerisinde elektrik kesintileri oluyor. Bu sorunun çözümü için de tıpkı Türkiye’den gelen su boruları gibi elektriğin de gelmesinin mümkün olduğunu söylüyor. Böylelikle adanın enterkonnekte sisteme bağlanacağını ve bu durumda Rum tarafına bile elektrik satılabileceğinin altını çiziyor. Tatar ayrıca yenilenebilir enerji ile ilgili gelişmelerin de yakından takip edildiğini belirtiyor.
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI VE DENKTAŞ’A ATIF
Tatar KKTC’yi tanımlarken “Biz dünyadaki Türklerin Doğu Akdeniz’deki temsilcisiyiz.” diyor. Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci statüsü ile bile olsa mutlaka katılmak istediklerini ve bunun için de Türkiye’nin girişimlerine minnettar olduklarını belirtiyor. Türkiye’nin her zaman KKTC’nin arkasında olduğunu bildiklerini söyleyen Tatar şu örneği veriyor. “Denktaş benim arkamda 60 milyonluk Türkiye var derdi. Ben de şimdi 85 milyonluk Türkiye benim arkamda diyorum.”
Özetle her konuda Anavatan Türkiye ile aynı dili konuşan, barışçıl mesajların yanında iş zora girerse de (kendi ifadesi ile) bilek gücünü kullanmaktan kaçınmayacak bir Cumhurbaşkanı profili çizen Tatar, KKTC’nin geleceği için yeni dönemi temsil ediyor.
KAYNAK: YENİ ŞAFAK