Güneş Kıbrıs

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Kıbrıs davası neyse Filistin davası da aynıdır

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Netanyahu ve çetesi derhal durdurulmalıdır. Aksi takdirde dünyayı çok büyük felakete doğru sürüklediği aşikardır.” dedi. Numan Kurtulmuş, Türkiye için Filistin konusunun bir milli mesele olduğunu belirterek, “Yani Kıbrıs davası neyse, Azerbaycan’ın Karabağ davası neyse, bizim için, Türk milleti için Filistin aslında böyle bir davadır” dedi.

Kurtulmuş, CNN Türk canlı yayınında, Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye’ye, İran’ın başkenti Tahran’da kaldığı konutta suikast düzenlenmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

“BİZİM İÇİN FİLİSTİN, BİR MİLLİ DAVADIR”

“İsrail’in soykırımına karşı Türkiye, dünyada öncü ülke olabilir mi?” sorusu üzerine ise Kurtulmuş, zaten başından beri Türkiye’nin bu konuda öncü olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, bizlerin, hepimizin ortaya koyduğu şey bu. Çünkü bizim için Filistin davası milli bir meseledir. Biz Filistin’le ilgili konuşurken uzaktaki bir yerle ilgili konuşmuyoruz. Tarih boyunca gönül bağımız olan, dört asrı aşkın bir süredir ecdadımızın yönettiği bir topraktan bahsediyoruz, kardeşimiz olan bir halktan bahsediyoruz. Dolayısıyla bizim için Filistin, bir milli davadır. Yani Kıbrıs davası neyse, Azerbaycan’ın Karabağ davası neyse, bizim için, Türk milleti için Filistin aslında böyle bir davadır. Bunun için çok şükür dünyada hükümetleriyle halkının müşterek olarak hareket ettiği ender ülkelerden birisiyiz. Bu fevkalade önemli ve değerlidir.” açıklamasında bulundu.

Filistin davasına yürekten destek veren insanlara ve İslam alemine başsağlığı dileyen Kurtulmuş, Filistin halkının, dünyadaki “insanlık cephesi”nin fevkalade büyük bir acıyı yaşadığını söyledi.

Kurtulmuş, “Filistin davasında ömrünü vermiş, hayatı boyunca bu büyük mücadelenin öncülerinden birisi olmuş İsmail Heniyye kardeşimiz, çok hain, alçak, kalleş bir saldırıyla şehit edildi.” ifadesini kullandı.

İsmail Heniyye ile evlatları ve torunlarının şehit edildiği saldırıdan sonra telefonla görüştüğünü, kendisinin, acı bir tablo karşısında bile ne kadar büyük bir sabır ve metanet içerisinde olduğunu, davasına ve şehadete nasıl kilitlediğini gördüğünü aktaran Kurtulmuş, “Aslında İsmail Heniyye, yaşayan bir şehitti. Bugün de tam manasıyla Cenabıallah onu kendi katına aldı. İsmail Heniyye açısından bu büyük bir mükafatlandırılmadır. Ama insanlık olarak yaşadığımız, bu ağır saldırı, bütün insanları uyandırmalıdır.” dedi.

Amerikan Kongresi’nde sergilenen bir şovun, her cümlesi yalan olan bir konuşmanın defalarca ayakta alkışlanmasının bu ve benzeri saldırılara büyük bir cesaret verdiğini belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yani şu söylenmiştir Netanyahu’ya. ‘Sen devam et. Kimi, nerede bulursan öldür. Savaşı ne kadar yaygınlaştırırsan yaygınlaştır biz senin arkandayız ve seni sonuna kadar koruyacağız.’ Bir savaş suçlusu olan Netanyahu da bu aldığı destek ve belki kendisine şifahen daha fazlası vadedilen desteklerden aldığı güçle, böylesine büyük bir saldırganlığın içerisine girmiştir. Bu, Netanyahu’nun kendi hükümetini korumak, kendi iktidarını korumak için attığı çılgınca adımlar olarak tanımlanamaz. Bunun çok ötesindedir. Dün Beyrut’taki saldırı, bugün Tahran’daki saldırı… Bunların hepsini üst üste koyduğunuz zaman niyet çok açıktır.

İsrail bölgeyi bu kadar dağınık bulmuşken, Amerika başta olmak üzere bazı güçlerin de arkasında bu kadar büyük bir destek verdiğini görmüşken arzımevudu gerçekleştirmek için son adımını atmaya çalışıyor. İsrail halkının gerçekten dikkatli olması gerektiğini, Netanyahu ve çetesine teslim olmaması gerektiğini tavsiye ederiz. Bu büyük bir ateşle imtihandır, özellikle bizim bölgemiz başta olmak üzere bütün bu bölgeyi ve dünyayı bir ateşin içine atmaktır. Netanyahu ve çetesi derhal durdurulmalıdır. Yani aksi takdirde dünyayı çok büyük felakete doğru sürüklediği aşikardır.”

İsrail’in suikastlarının, saldırılarının, bombalamalarının nasıl durdurulacağına yönelik bir soruya karşılık Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:

“Çok açık… Uluslararası camia, alınmış olan Birleşmiş Milletler kararlarını, derhal acil ateşkes sağlanmasıyla ilgili kararları uygulayacak. Zaten şu anda bütün kurum ve kuruluşlarla felç olmuş olan dünya sistemi, eğer İsrail’in bundan sonraki vahşi adımlarını durduramazsa artık dünyanın hiçbir başkentinin sükunet içerisinde, rahat içerisinde olması mümkün değildir. Aslında Netanyahu’yu durdurmak dünyadaki birçok ülke için kendi güvenliğini sağlamak meselesidir. Buna başta ABD olmak üzere de söylüyorum. Yani Amerika zannetmesin ki ‘Uzakta bir yerlerde bir şeyler oluyor, bu bizi etkilemez.’ Kendi halkı, bu anlamda hükümetiyle farklı düşünmektir. ABD Kongresinin içerisinde bu sahne şovu sergilenirken dışarıda binlerce insan buna karşı çıkıyor. Dünyanın birçok başkentinde yüz binler sokaklara çıkarak Netanyahu’ya ‘dur’ diyor. Yine aynı şekilde o gün, müşterek toplantı senatoda yapılırken demokratların yarıdan fazlası toplantıya katılmıyor.

İnsaf ve vicdan sahibi insanlar gidişatı görüyorlar. Bu gidişat, insanlık tarihinin yakın dönemde yaşadığı tehlikelerin hepsinden daha büyük bir tehlikedir. Kendi dini birtakım fanatizminden kaynaklanan arzımevut planına uymuş bir çete gidiyor ve arkasında da dünyanın en büyük askeri gücü var. Bu derhal durdurulmalıdır, alınan kararlar derhal uygulanmalıdır, geciktirilmeden bu kararın uygulanması bütün insanlığın menfaatinedir.”

Exit mobile version