Güneş Kıbrıs

TİCARET ODASI: EKONOMİK PAKET YETERSİZ

Bugün Başbakan Sayın Ünal Üstel tarafından kamuoyuna açıklanan Ekonomik Destek Paketi, içerdiği önlemler bakımından ekonomik yaşamı olumlu yönde etkileyecek olduğu gibi bu pakete dahil edilmeyen öneriler nedeniyle yetersiz kalacağı aşikar olan bir paket niteliğindedir.

Ekonomik Destek Paketi, özellikle küçük krediler bakımından getirdiği olanaklarla şahıs işletmeleri ve küçük esnaf için “can suyu” olabilecek niteliktedir. Bu kredilerin kullanılabilmesi halinde, ekonomik sıkıntılarla boğuşmakta olan küçük işletmelerimizin soluk almaya devam edebileceğini söyleyebiliriz. Buna karşın, KKTC ekonomisinin esas olarak yatırıma ve bunun için de yatırım için kullanılabilecek kredi programlarına ihtiyacı vardır. Ekonomi Destek Paketi’nde yatırım kredilerine ve büyük ölçekli işletmelerimizin finansmana erişimini kolaylaştıracak önlemlere yer verilmemesi ekonomik büyümeyi ciddi şekilde engelleyecek, bu paketteki önlemleri işlevsiz hale getirecektir.

Açıklanan önlemlerin, 2020 yılından beri Covid-19 salgınının daraltıcı etkileri ve Ukrayna krizi ile ortaya çıkan korkunç fiyat artışları ile mücadele etmekte olan Kıbrıs Türk ekonomisinin canlandırılması ve salgın öncesindeki durumuna dönmesi bakımından yetersiz kalacağı da aşikardır. Ekonominin çarklarının sağlıklı bir şekilde dönebilmesi için, Sayın Başbakan’ın ifade ettiği gibi “mini” değil, yapısal dönüşümler de içeren kapsayıcı bir pakete ve bütünlüklü uygulamalara ihtiyaç vardır.

Böyle bir kapsayıcı paket en azından aşağıdaki önlemleri içermelidir:

Kamuda tasarruf ve çalışma saatleri: Kamu giderlerinde tasarruf sağlanması ve israf sayılabilecek harcamalardan kaçınılması KKTC devletinin yükümlülüklerini daha kolaylıkla yerine getirmesini ve güvenilir bir ekonomik aktör durumuna gelerek piyasada olumlu roller üstlenmesini sağlayacaktır. Kamuda tasarruf sağlanırken, kamu çalışma saatlerinin özel sektör çalışma saatleri ile uyumlu halde getirilmesi, çalışma disiplini ve verimliliği artıracak kamunun özel sektör üzerinde oluşturduğu yükleri ve baskıları da azaltacaktır.

Enflasyon muhasebesi: Enflasyonun %100’ü aşacağının kesinleştiği bir ortamda faaliyet gösteren işletmelerin korunabilmesi bakımından enflasyon muhasebesinin devreye konulması, işletmelerin yoluna devam edebilmesi ve istihdamın devam etmesi bakımından bir zorunluluk olmaya devam etmektedir.

Pahalılığa karşı mücadele: İthalatta alınan fonların kaldırılması ve gümrük vergilerinin FOB bedeller üzerinden yapılarak zaten pahalı olan taşımacılığın vergilendirilmesinden vazgeçilmesi piyasamızın ucuzlatılması için önemli bir katkı sağlayacaktır. İthalatta alınan KDV’nin peşin alınmak yerine üç ay sonra tahsil edilmesi de piyasa faaliyetlerinin güçlenmesine yardımcı olabilecektir.

Kiraların düzenlenmesi: Ekonomi Destek Paketi, Vakıflar İdaresi’ne ait taşınmazların kira sözleşmelerinin Türk Lirası ile yapılacağını hükme bağlamasına karşın başta Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmaz malların kira sözleşmelerinin yabancı para ile yapılmasını engellememiştir. Bütün kamusal taşınmazların kira sözleşmelerinin TL ile yapılması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu arada, kira sözleşmelerinin Türk Lirası ile yapılmasını teşvik etmek amacıyla döviz cinsinden ve Türk Lirası cinsinden kira sözleşmelerinde alınan vergi stopaj oranları, aralarındaki fark %10 olacak şekilde (döviz cinsinden kira sözleşmelerinde kira stopajının %13’den %15’e çıkarılması ve Türk Lirası ile yapılan sözleşmelerde kira stopajının %8’den %5’e düşürülmesi) düzenlenmelidir.

Yatırım indirimi: İşletmelerin yeni yatırımlarının vergilendirilmesi ile ilgili esaslar, yakın geçmişte yapılan düzenlemeler ile yatırımı teşvik edici değil, caydırıcı bir duruma getirilmişti. Ekonominin canlandırılması için yatırım gereklidir. Yatırım yoksa, ekonomik canlanma da olmayacaktır. Yatırım indiriminin ilk aşamada eski şekline dönüştürülmesi gerekmektedir.

Vergi düzenlemeleri: Yüksek enflasyon ve Türk Lirası’nın satın alma gücündeki meydana gelen kayıplar, yeni vergi düzenlemelerini zorunlu kılmaktadır. Gelirlerini enflasyon oranında artırmayı başaran kişi ve işletmeler bile haksız vergi yükümlülükleri ile karşı karşıya kalmakta ve alım güçlerinin düşmesini önleyememektedirler. KDV oranları, vergi muafiyet ve matrahlarında yapılacak düzenlemeler ile alım gücü kayıplarının önüne geçilmesi gerekmektedir.

Bu önlemleri de içerecek kapsamlı bir ekonomik paket hazırlanmaması halinde ekonomik daralmanın devam edeceği, hane halkının geçim zorluklarının giderek artacağı ve işletmelerimizin istihdamı koruyarak çalışmaya devam edemeyeceği açıktır. Kıbrıs Türk Ticaret Odası, hükümetimizi ve tüm ilgilileri “mini” paketler üzerinde çalışmak yerine yapısal dönüşümleri de içerecek kapsamlı bir yenilenme üzerinde çalışmaya çağırmaktadır.

Exit mobile version