Moğolistan’da Kültekin ve Bilge Kağan’ın babası olan İkinci Göktürk Devleti’nin kurucusu İlteriş Kutluğ Kağan’a ait yazılı anıt bulundu. Keşifle “Türk” adının ilk kez geçtiği düşünülen Orhun Anıtları’ndan daha eski bir Türk anıtı bulunmuş oldu.
Uluslararası Türk Akademisi ile Moğol Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü iş birliğinde Moğolistan’ın Ötüken bölgesinde 2019’dan bu yana yürütülen arkeolojik kazılarda Göktürk Devleti’nin hükümdarları Bilge Kağan ve Kül Tigin’in babası İlteriş Kağan’ın külliyesi ile yazıtı keşfedildi.
“TÜRK’ ADININ GEÇTİĞİ EN ESKİ ANIT”
Moğolistan’ın başkenti Ulan Batur’da konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında konuşan Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali, kazı çalışmaları sonucunda İlteriş Kağan’ın külliyesi ve yazıtını keşfettiklerini kaydeden Kıdırali,”Anıt metninden elde edilen bilgilere dayanarak, Nomgon külliyesinin Göktürk Kağanlığını yeniden canlandıran Kül Tigin ve Bilge Kağan’ın babası İlteriş Kutluk Kağan’a ithaf edildiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca bu külliye, ‘Türk’ adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı olarak kabul edilmektedir.” dedi.
5’İ DAĞ KEÇİSİ MOTİFLİ 51 BALBAL TAŞI
Kıdırali, batıdan doğuya oval biçimde inşa edilen külliyenin toplamda 49 metrekare alandan oluştuğunu belirterek, “Külliyenin etrafına hendek kazılmış ve buradan toprak yığılarak bir kale inşa edilmiş. Külliyenin batı tarafında, alanın ortasına delikli taştan bir küp (sunak), taştan insan figürleri, iki yavrusu olan aslan heykeli ve iki koyun heykeli bulunmaktadır.” ifadesini kullandı.
Bunun yanı sıra külliyenin kapısında 51 balbal taşın (Balbal, Eski Türklerde kişinin anılması için mezarının veya bazı kurganların etrafına dikilen mezar taşına verilen isimdir ve kişinin yaşarken öldürdüğü kişileri sembol eder.) sırayla yerleştirildiğini kaydeden Kıdırali, bunlar arasında 5 balbal taşından Aşina ailesine ait “dağ keçisi” sembolünün tespit edildiği bilgisini paylaştı.
12 SATIRLIK ESKİ TÜRK YAZISI BULUNUYOR
Kıdırali, ayrıca külliye içinde bir ibadet yerinin olduğunu kanıtlayan tuğla kalıntıları ile patika üzerine serilen kil kaplamanın da bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“İbadet yerinin önünde yazıtın üst kısmı ve kaplumbağa şeklindeki temeli keşfedildi. Bulunan eserin iki yüzünde 12 satırlık eski Türk yazısı, üçüncü yüzünde ise eski Soğd yazısı bulunmaktadır. Keşfe katılan bilim adamları, anıtın metninden ‘Tanrı’, ‘Türk’, ‘Kutluk’, ‘Tümen’ gibi bir dizi kelime tespit etti.”
“İLTERİŞ KAĞAN ANITI, ORHUN ANITI GİBİ GÖKTÜRK DEVLETİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ANIT”
Kıdırali, İlteriş Kağan’ın Nomgon külliyesinin genel olarak oğulları Bilge Kağan ve Kül Tigin’in anıtlarına benzediğini söyledi.
Nomgon’daki İlteriş Kağan yazıtının üst tarafında vücudu ejderha şeklinde iki kurt başı simgelendiğini belirten Kıdırali, “Taspar Kağan, Bilge Kağan, Kül Tigin ve diğer anıtların tepesine de bu tür kağanlık simgeleri olan ejderha biçimli kurt başlı bir şeklin çizildiği bilinmektedir. Nomgon anıtının, Orhun anıtları gibi Göktürk devleti için önemli bir anıt olduğu anlaşılmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.
TÜRK DEVLETLERİNDE TANITIMI YAPILACAK
Kıdırali, Uluslararası Türk Akademisi olarak Nomgon kazı sonuçları ile ilgili bilimsel kitap hazırlayacaklarını ve tanıtımını ise tüm Türk devletlerinin başkentlerinde yapmayı planladıklarını belirterek, “Moğolistan’daki Göktürk dönemine ait anıtların kazıları gelecekte de devam edecek.” diye konuştu.
TÜRKİYE, KUTLUK İLTERİŞ KAĞAN ANITI KEŞFİNİ SEVİNÇLE KARŞILADI
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Moğolistan’daki arkeolojik çalışmalarda İkinci Göktürk Devleti’nin kurucusu Kutluk İlteriş Kağan’a ait olduğu değerlendirilen anıt kompleksinin bulunmasının heyecan ve sevinçle karşılandığını belirtti.
Türk Devletleri Teşkilatı bileşenlerinden Nur Sultan’da yerleşik Türk Akademisi ile Moğolistan Arkeoloji Enstitüsü’nün ortaklaşa yürüttüğü çalışmalara da değinilen açıklamada, “Moğolistan’da tarihi Ötüken’in de yer aldığı Nomgon bölgesinde yürütülen çalışmalar sonucunda, İkinci Göktürk Devleti’nin kurucusu Kutluk İlteriş Kağan’a ait olduğu değerlendirilen anıt kompleksinin bulunduğu haberi heyecan ve sevinçle karşılanmıştır. Bu keşif Moğolistan coğrafyasında sırasıyla 1889 ve 1897 yıllarında bulunan Orhun Yazıtları ile Bilge Tonyukuk Yazıtlarından sonraki üçüncü önemli keşiftir.” ifadeleri kullanıldı.
Söz konusu keşifle ilgili “Türk-Moğol iş birliğinin nişanesi” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, “Türk tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır ve aynı zamanda Moğolistan’ın kültürel zenginliğine eklenen yeni bir eserdir.” değerlendirmesi yapıldı.