Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum yetkililerinin düzensiz göç konusunu BM’ye şikâyet edeceğine dair Rum basınında yer alan haberlerle ilgili açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklaması şöyle;
“Küresel bir insanlık trajedisi ve sorunu olmaya devam eden düzensiz göç konusu, hem ülkemizi hem Kıbrıs Rum tarafını, dolayısıyla da Kıbrıs Adası’nı etkilemeye devam etmektedir.
KKTC Cumhurbaşkanı olarak 8 Temmuz 2022 tarihinde bu küresel sorunla iş birliği yaparak mücadele etme doğrultusunda, Rum lider Nikos Anastasiadis’e kapsamlı bir öneri yaptım.
Bu öneri, iki tarafın ilgili ve yetkili kurumlarından gelecek görevlilerin katılımıyla oluşturulacak ortak komite sayesinde bu konunun, hem insancıl hem de diğer açılardan değerlendirilerek ele alınmasını ve iş birliği yapılmasını öngörmektedir.
1 Temmuz’da yaptığım iş birliği önerilerimde olduğu gibi, 8 Temmuz’da düzensiz göç konusunun da yer aldığı önerilerime, Rum liderliğince hâlihazırda resmi bir yanıt verilmemiştir.
Hâl böyleyken, iki tarafın ve bölgenin yararına olacak iş birliği önerileri yapmış olmama rağmen, bunlar hiç yapılmamış gibi, siyasi algı yaratma uğruna Rum yetkililerce düzensiz göç konusunun siyasi propaganda malzemesi olarak kullanılması kabul edilmezdir. Vurgulamam gerekir ki, Rum yetkililerinin düzensiz göç konusunu BM’ye şikâyet edeceğine dair Rum basınında yer alan haberler ve Rum siyasilerinin girişimi, gerçeklikten uzak ve iyi niyetle bağdaşmayan çabalardır.
Hatırlanacağı üzere bahse konu önerilerim, BM genel sekreteri aracılığıyla Rum liderliğine iletilmişti. New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapmış olduğum görüşmede, kazan kazan ilkesiyle hazırlanmış bu önerilerimin ileriye götürülmesi konusunda BM’nin de üzerine düşeni yapması gerektiğinin altını çizmiş ve Kıbrıs Türk tarafının düzensiz göç de dâhil olmak üzere tüm iş birliği önerilerimizi görüşmeye hazır olduğunu vurgulamıştım.
Rum liderliğinin iş birliği yapma yerine propagandayı tercih etmesi, manidardır. Rum lider Anastasiadis’e çağrım, gelinen aşamada siyasi propagandayı bir yana bırakıp hem Kıbrıs Adası’na hem iki tarafa hem de bölgemize yarar sağlayacak iş birliği önerilerimi görüşmeye dair olumlu tavır sergilemesidir.”