Reklam
Reklam

Reklam

HASİPOĞLU: ERKEN SEÇİM GÜNDEMDE DEĞİL

Reklam
GÜNEŞ MANŞET3
Reklam

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, 25 Haziran seçiminde vatandaşın sandığa gitmeyerek tüm siyasal partilere ‘sorunlarına çözüm bulunması’ mesajı verdiğini kaydetti ve ekledi:

Erken seçim gündemde değil

“UBP GEREKEN MESAJI ALDI”… Oğuzhan Hasipoğlu, “Ortaya çıkan seçim sonuçları bir erken seçimi gerektirecek nitelikte değildir. Meclis aritmetiği değişmemiştir. Halkımız bize tam tersine seçim istemediğini, sorunlarına çare beklediğini belirtmiş, bu mesajı vermiştir. UBP gereken mesajı almıştır. Önümüzdeki günlerde yetkili organlarımızı toplayıp, gerek parti, gerekse hükümet olarak vatandaşın başta ekonomik sorunları olmak üzere diğer sorunlarının çözümü için çabalarımızı artıracağız” dedi.

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri ve Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, KIBRIS TV’de yayınlanan “Her Şey Masada” programında Halil Esendağlı’ya konuk oldu.
KKTC Meclisi’ni temsilen kısa bir süre önce Avrupa Parlamentosu toplantısına katılmak için CTP’li Fikri Toros ile birlikte Brüksel’e gittiklerini anımsatan Hasipoğlu, burada Rum Lider Nikos Hrisostulidis’in hamlesine karşı lobi çalışması yaptıklarını kaydetti.
Avrupa Parlamentosu için Brüksel’deki görüşmeleri değerlendiren Hasipoğlu, “Hristodulidis burada AB’nin Kıbrıs müzakerelerine taraf olmasını istedi. Ciddi bir lobi çalışması yaptı, biz de gidip karşı şekilde lobi çalışması yaptık” dedi.
Meclis heyeti olarak AB’nin müzakerelerde taraf olmasına karşı olduklarını anlatan Hasipoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“AB Parlamenterleri ve diplomatları ile görüştük, AB"nin Kıbrıs müzakerelerine taraf olmak istiyor ise, her şeyden önce, KKTC halkının güvenini kazanması gerektiğini söyledik. AB, 2004’te halkımızın ‘evet’, Rumların ‘hayır’ dediği plana rağmen Rumlar’ın AB’ye üye olduğunu anımsattık. Daha sonra söz verilen doğrudan ticaret tüzüğünün hayata geçmediğini belirttik. Kıbrıslı Türkler üzerinde izolasyon ambargoların kaldırılmadığını anlattık. AB yanlış üzerine yanlış yapıyor. Biz de ‘Yanlışınızdan dönmek için adım atın, Kıbrıs Türkü’nün güvenini kazanın’ diyoruz. Haklısınız diyorlar ama Güney Kıbrıs vekillerinin oy hakkı olduğu için olmuyor.”

“Rum liderin ekmeğine yağ sürüyorlar”

Avrupa Birliği’nin onayıyla Kıbrıslı Türk milletvekillerinin parlamentoda konuşma ya da oy hakkının bulunmadığını hatırlatan Hasipoğlu, “Biz de seçilmiş vekilleriz ama oy hakkı da konuşma şansı da tanınmıyor. Sen AB olarak Rum yönetiminin tamamen yanındasın..Size nasıl güveneceğiz?” diyerek tepki gösterdi.
“Her platformda biz mücadele edeceğiz” diyen Hasipoğlu, CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy’un son açıklamasında AB’den özel bir komite kurmasını önerdiğini söyleyerek bunu eleştirdi.
CTP Genel Sekreteri’nin tek alternatif federasyon ifadelerinin Rum liderin ekmeğine yağ sürdüğünü dile getiren Oğuzhan Hasipoğlu, bunun kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek bu söylemlerin AKEL ile bir işbirliği çerçevesinde ele alındığının görüldüğünü sözlerine ekledi.
AKEL’in Annan planına ‘hayır’ diyen parti olduğunu anımsatan Haispoğlu, AKEL’in süreç içerisinde çok kez CTP’yi aldattığını öne sürdü.

“Siz ne kadar egemenseniz, biz de o kadar egemeniz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın seçilmesiyle birlikte artık masada eşit egemenlik ve eşit uluslararası statü talep edildiğini söyleyen Hasipoğlu, birçok konuda da Kıbrıs Türk tarafının masaya koyduğu öneriler olduğunu belirtti.
“Güney Kıbrıs’ın ada yönetimini ve etrafındaki zenginliği bizimle paylaşma niyeti yok. Bunu AB yetkililerine de söyledik, bunlara destekten vazgeçin şımarıyorlar dedik” şeklinde konuşan Hasipoğlu, “artık diyoruz ki siz Rum yönetimi olarak ne kadar egemenseniz biz de Kıbrıs Türkleri olarak o kadar egemeniz” ifadelerine yer verdi.
Birleşmiş Milletler’in süreç içerisinde ortaya koyduğu her şeye olumlu yaklaştıklarını anımsatan Hasipoğlu, İsviçre’de haritayı da açtık, güvenliği de tartıştık. Biz masada son aşamayı gerçekleştirdik” diyerek artık bu sürecin noktalandığına vurgu yaptı.

“Euro’ya geçiş hayaldir”

Ekonomik sıkıntılara da değinen Oğuzhan Hasipoğlu CTP’nin Euro’ya geçiş önersisini de eleştirdi. CTP’nin iktidar olduğu yaklaşık 2 yıllık dönemde bunu neden yapmadığını sorgulayan Hasipoğlu, “Konuşmak bir şeydir ama yapabilmek başka bir şeydir. Biz de onlardan ayıran işte budur. Bu söylem gerçekleşemeyecek bir hayaldir” dedi.
Euro’nun AB’nin para birimi olduğuna dikkat çeken Hasipoğlu, şöyle devam etti:
“Brüksel’de Niyazi Kızılyürek ile karşılaştık. Biliyorsunuz AB’de Türkçe’nin de resmi bir dil olması için mücadele veriyor ama başarılı olamıyor. Dil konusunda bile AB ikna edilemez iken, AB’nin parasına nasıl entegre olacaksın?. AB ile ticaret yapamıyorsun. Hatta Rum yönetimi AB Komisyonu’nda doğrudan ticaret tüzüğü kaldırılsın diye başvuru yapıyor. Niyet böyle iken nasıl Rumlarla ayni parayı kullanacaksın?”

“UBP’liler sandığa gitmedi”

25 Haziran milletvekilliği genel seçim sonuçlarını değerlendiren Hasipoğlu, “Sonuç istediğimiz, beklediğimiz bir sonuç değildi. Adayımız Ali Başman çok iyi bir adaydı çok da iyi çalıştı ama halkın takdiridir önemli olan” dedi. Hasipoğlu, ilk kez ada genelinde tek vekillik için bir seçime gidildiğini ifade ederek, “İlk kez bu sistemde olduğu için nasıl bir katılım olacak, propaganda nasıl olacak çok tahmin edemediğimiz bir durumdu. Korktuğumuz oldu, katılım az oldu. Sandığa gitmeyenlerin çoğu da UBP’lidir. Burada bir mesaj var. Henüz yetkili kurulları toplamadık, toplayıp bunun değerlendirmesini yapacağız. Yüzde 30 katılım oranı siyasi tarihimizde olmamış bir orandır maalesef” ifadelerine yer verdi.

“Erken seçim gündemimizde yok”

Vatandaşın hükümetten ve siyasal partilerden siyasal partilerden sorunlarına çözüm beklediği mesajını verdiğini ifade eden Hasipoğlu, “erken seçimin ne hükümetin ne de UBP’nin gündeminde olmadığını söyledi. Hasipoğlu şunları söyledi:
“2022 Genel seçimler bitti biteli ana Muhalefet erken seçim deyip duruyor. Bir sonraki seçimin tarihi 2027"dir. Ortaya çıkan seçim sonuçları bir erken seçimi gerektirecek nitelikte değildir. Halkımız bize tam tersine seçim istemediğini, sorunlarına çare beklediğini belirtmiş, bu mesajı vermiştir. UBP gereken mesajı almıştır. Önümüzdeki günlerde gerek parti, gerekse hükümet olarak vatandaşın başta ekonomik sorunları olmak üzere diğer sorunlarının çözümü için çabalarımızı artıracağız”

“Halk anaysa değişikliklerine ‘hayır’ diyor”

Seçim öncesinde seçime gerek kalmayacak şekilde ana yasa değişikliği yapılabileceğini ancak anayasa değişiklikleri konusunda halkın bir duruşu olduğunu da anımsatan Hasipoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Mesela sadece seçim konusunda değil. Buna ekler de yapabilirdik. Mesela kamulaştırma konusu. Yolların bir türlü tamamlanamaması konusunda anayasal değişiklik yapabilirdik. Ama daha önce sadece yargıç sayısını değişecek anayasa değişikliğine bile toplum ‘hayır’ dedi.”
25 Haziran seçimlerinden birçok vatandaşın habersiz olduğunun da görüldüğüne değinen Hasipoğlu, kullanılan oylardaki azlığı şöyle değerlendirdi:

“Karma oy kalkmalı”

“Biz UBP’li vekiller mesela 50 binin altında oy almadık, çok az vekil vardır bunun altında oy alan. Ama Sami Özuslu bunun yarı oyu ile seçildi. Meşruluğunu sorgulamıyorum ama seçim yapılırken ada genelinde murad edilenle sonuç ölçülmedi, o anlamda söylüyorum. Belki Lefkoşa özelinde yapılmış olsa idi daha yüksek bir katılım olabilirdi.”
Oğuzhan Hasipoğlu, Seçim ve Halk Oylaması Yasa Değişikliği’nin gündemde olduğunu söyledi. Karma oyun kaldırılması önerisinin sahibinin kendisi olduğunu anlatan Hasipoğlu, “Genel seçimde gördük ki; karma çok oy yandı, bu da demokrasi açısından bir handikaptı. Bu kalkmalı” diye konuştu.

“Halkın siyasete güveni azalıyor mu?”

“Halkın siyasete güveni azalıyor mu?” sorusuna karşılık Hasipoğlu, milletvekili seçilen herkesi halkın seçtiğine söyleyerek yanıtladı. “Mesela biz UBP’de yaklaşık 9 bin üyenin önüne çıkıyoruz ve bir elekten geçiyoruz, sonra sıralama belli oluyor ve halkın önüne çıkılıyor. Burada halk da bir tercih yapıyor” diyerek seçilmenin zorluğuna işaret eden Hasipoğlu, siyasete olan güven noktasının ekonomiyle de alakalı olduğuna inanç belirtti. “Ülkedeki ekonomik koşullar, dövizdeki patlama, hayat mücadelesi ister istemez insanımızı etkiliyor” diyen Hasipoğlu, döviz krizi CTP iktidarı döneminde de olduğunu şimdi de yaşandığını belirterek, bunun ellerinde olan bir durum olmadığını kaydetti. Hasipoğlu, “Elimizde olan bir şey değil ama önlem almak hükümetin, meclisin sorumluluğudur, Başbakanımız geçen günlerde gerek KDV indirimi, gerekse dövize karşı koruma tedbirleri konusunda önemli açıklamalarda bulundu. 6 aylık hayat pahalılığı %33.32 olarak açıklandı. Doğal olarak ilerleyen günlerde ücretler tespit edilirken bu oranlar dikkate alınacaktır” dedi.

Reklam

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?