Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, TÜK üzerinde olumsuz algı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Bakan Oğuz, algıyı yaratmaya çalışanları gördükçe doğru politika sürdürdüklerini fark ettiklerini belirtti. Oğuz, “TÜK yaşamalı ve yaşatılmalıdır” dedi.
“HERKES HAK ETTİĞİ KADAR KAR ETSİN, CANI ÇEKTİĞİ KADAR DEĞİL”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, Gündem Kıbrıs Web Tv’de yayınlanan Meclis Bahçesi Programı’nda Gizem Özgeç’in sorularını yanıtladı.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye yapmış olduğu ziyaretle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Oğuz, görüşmelerin verimli geçtiğini belirtti.
Devam eden ve tamamlanan projelerde hakkında da bilgi veren Oğuz, iklim değişiklikleri ve kuraklıkla birlikte suyun öneminin daha çok ortaya çıktığını belirterek, tarımsal faaliyetlerde suyun önemine dikkati çekti. Tarımsal sulamayla ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydeden. Oğuz, Mesarya Sulama Projesiyle ilgili kamulaştırma ve ihale aşamaları olduğunu dile getirdi.
Yağmur sularının kontrol edilmesi, tutulması, bununla ilgili depolama yapılmasıyla özellikle dere yataklarıyla ilgili projeler olduğuna dikkati çeken Oğuz, gölet ıslah çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
“SUYUN HER DAMLASI HEPİMİZE FAYDA”
Türkiye’den iki ekskavatör’ün ülkemize yollandığını anımsatan Oğuz, Tatlısu’daki yeraltı göletinin çalışmalarının tamamlandığını, Değirmenli ve Çataldere Göleti’nde ise çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Hava şartları el verdiği sürece gölet iyileştirme çalışmalarını tamamlanmasının hedeflendiğine işaret eden Oğuz, “Bu sene yağmurları yakalayalım ve orada bir depolama yapalım. Bu ülkede depoladığımız her bir damla su bu ülkenin tarımına, ekonomisine, hepimize bir faydası olacak” diye konuştu.
“YOK OLMAMAK İÇİN ÜRETİCİYİ DESTEKLEMELİYİZ”
Ülkede ve dünyada yaşanan küresel krize de dikkati çeken Oğuz, artan emtia fiyatlarının tarım ve hayvancılık sektörüne olumsuz etkileri olduğuna vurgu yaptı. Hükümetin üreticiyi korumak adına ek bütçe oluşturduğunu anımsatan Oğuz, “Ek bütçeyi doğru ve verimli kullanmalıyız. Özel sektörlerle de iş yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Üreticinin sorununu dışarıdan değil, onlardan dinleyerek yerinde görmelisiniz” diyen Oğuz, üreticinin, tüketicinin, imalatçının bir havuz içerisinde, birbirinden ayırmadan değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
“Üretmezsek yok oluruz diyoruz ve yok olmamız için de üreticiye destek vermemiz gerekiyor” vurgu yapan Oğuz, özellikle hayvancılıkla ilgili hükümet anlamında, Başbakan Ünal’ Üstel’in konuyla yakından ilgilendiğini ifade etti. Oğuz, hayvancının yaşaması için sütte, yem destinde, arpa destinde çalışmaların yapıldığını dile getirerek şunları kaydetti: “Geçen sene verimli bir yıl olsaydı biz yurtdışıdan arpa ithal etmek zorunda kalmayacaktık. Kuralık olması, don olması gibi durumlar aleyhimize geliştiği için, verim kaybı da olduğu için bizim ürettiğimiz, tüketimimize yetişmedi. O nedenle ithalat yapıyoruz. Üreticinin üretime devam etmesi lazım. Girdi maliyetleri yüksek. Özellikle gübre ve akaryakıt anlamında.”
Üreticiye desteği maksimum düzeyde yansıtmaya çalıştıklarını belirten Oğuz, Başbakan Üstel’in üretim konusunda yaptığı açıklamayı anımsatarak üretici lehine çalışma gösterdiklerini kaydetti.
“HARUP DALINDA ALTIN OLDU”
Zeytin, harup, narenciye konularında da bilgi veren Bakan Oğuz, narenciyenin azalan dönüm sayısında yükseliş olduğunu dile getirerek “Narenciye bugün bir ihracat ürünüdür. Bunu tamamen tarladan sofraya düşünmeliyiz. Sofra KKTC’de olabilir Rusya’da İngiltere’de” dedi.
Kotalı ihracat politikasıyla harubun kaderinin değiştiğini belirten Bakan Oğuz, “Harup hak ettiği değere geldi. Bu politika ile harup dalında altın oldu” dedi ve ekledi: “ Zeytinde bu yıl rekolte düşük gibi. Zeytin üretimine de vatandaşımız sahip çıkmaya başladı. Üretime, üretici ve ürüne sahip çıkmalıyız.”
MARKETLERDE FİYAT İNCELEMELERİ YAPILIYOR
Hal Yasası’na da dikkati çeken Oğuz, “Hal Yasası çıktığında üretici ve tüketici arasındaki fiyatlandırma sorunu ortadan kalkacak. Komitede Hal yasasında sona geldik. Tarladan sofraya tüm süreç takip edilebilecek ve ürününü fiyatı da belli olacak. Şuan içerideki üretim maliyetlerini takip ediyoruz” diye konuştu.
Tarım Dairesi yetkililerinin marketlere giderek fiyat incelenmesinde bulunduğunu ifade eden Oğuz, “Anormal gördüğümüz durumlarda, Ticaret Dairesi’ne bilgi verdik ve gerekli işlemler yapıldı. Üretici bu ürünü istediği fiyattan da veremez. Vatandaşın alım gücünü de düşünmek zorundayız” dedi ve ekledi: “Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı “Tavsiye edilen satış fiyatı” hakkında bir çalışma yapılıyor. Aradaki haksız kazancı engellemek ve tüketiciye en uygun fiyatla vermek gerekiyor. Tüketicinin alım gücünün korumamız gerekmektedir”
Bakan Oğuz, sebze ve seracılık alanında Genel Tarım Sigortası’nın çalışmalar yaptığına da dikkati çekti.
“TÜK YAŞAMALI VE YAŞATILMALI”
Toprak Ürünleri Kurumu konusunda da net konuşan Oğuz, “TÜK yaşamalı ve yaşatılmalı. TÜK’ün hazır sermayesi olmadığı için borçlanma ile gidiyor. Birileri algı yaratmaya çalışıyor, başkalarının sesi bunlar. Ama bizim her şeyimiz şeffaf. Onları gördükçe doğru yaptığımızın farkındayız” dedi.
“Herkes hak ettiği kadar kar etsin, canı çektiği kadar değil” diyen Bakan Oğuz, ticarette ne yaparsan her şey mubahtır zihniyetiyle TÜK’ün mücadele ettiğinin altını çizdi.
“KİMSE UBP’DEN BÜYÜK DEĞİL”
Parti içi çalışmalara da dikkati çeken Oğuz, şu ifadelere yer verdi: “Partide huzur var. Yerel seçim süreci var ve buna hedeflendik. Partinin birliği ve bütünlüğünü düşünmeli bireysel düşünmemeliyiz. Kimse UBP’den büyük değil. Biz doğru aday ve politikalarla yerel seçimleri yürütmeye çalışacağı. Mahkemenin birleştirmesiyle ilgili kararının 18 olacağını tahmin ediyorum ve çalışmalarımızı ona göre yapıyoruz. Zaman kenetlenme zamanı.”