UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Güneş TV’de Sibel Kolçak’ın sunumuyla gerçekleşen De’Sibel programında önemli açıklamalarda bulundu
“EGEMENLİĞİMİZİ VE EŞİT STATÜMÜZÜ
KABUL ETSİNLER”
Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesinin (AKPA) Komite toplantılarına katılan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Kültür, Bilim, Eğitim ve Medya Komisyonu toplantısında, KKTC gençliğine uygulanan ambargolar hakkında bir konuşma yaptı.
Rapörtörlüğünü Romen milletvekili Denisa Neagu’nun yaptığı Olimpiyatların Barış sürecine etkisi ve “sporun bağımsızlığı spor değerlerine hizmet edip etmediği” konusundaki toplantıda, özel olarak davet edilen Fransız Olimpiyat Komitesi Başkanı Jean Pierre Siutat de bir sunum gerçekleştirdi. Sunumdan sonra söz alan Hasipoğlu bu yıl Fransa’da gerçekleşecek olan olimpiyatların önemine dikkat çekerek, Rusya devletine ambargo koyulmasına rağmen, Rus sporcuların olimpiyat bayrağı ile olimpiyatlara katılmalarına izin verdiklerini, bu durumun geçmişte de örneklerinin olduğunu, dolayısıyla KKTC’li sporcular için de artık yeni bir yol haritası belirlemeleri gerektiğinin altını çizdi.
Güneş TV’de orada yaşananları değerlendiren Hasipoğlu,
“Spora siyaset karıştırılmaması noktasında, bu komite toplantısında bulunan herkesin hemfikir olmasına rağmen, Kıbrıs Türk halkına, özellikle gençlerine uygulanan haksız kısıtlamalara sessiz kalmamanızı sizlerden talep ediyorum. Annan Planı referandumunun üzerinden 20 yıl geçti. Bize verilen sözlerin tutulmasını ve ambargoların kaldırılmasını istiyoruz. BM ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeleri, o dönemde referanduma ‘evet’ oyu veren halkın ödüllendirilecekleri ve izolasyonların kaldırılacağı yönünde yaptıkları açıklamalara rağmen, AB”nin çifte standard uyguladığını açıktır. Bu komite aracılığı ile verilen sözlerin tutulmasını ve Olimpik kurallar gereği Kıbrıs Türk gençlerinin olimpiyatlara katılmasının önünün açılması için Konseye çağrıda bulunmayı davet ediyoruz”dedi.
“YAKLAŞIK 140 ÜLKE 1500 MİLLETVEKİLİ KATILDI”
Cumhuriyet Meclisi’ni temsilen İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen Parlamentolar Arası Birlik Genel Kurul Toplantısı’na katılan Hasipoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Toplantıda yaklaşık 140 ülkenin katıldığı, 500 tane milletvekilinin dört gün boyunca bir arada olduğu bir ortam, senede bir Kıbrıs ile ilgili bir masa kuruluyor. Masanın özelliği; liderler seviyesinden sonra en üst düzey seçilmiş kişilerin bir masa etrafında Kıbrıs meselesini tartıştığı ortam. Yaklaşık 2 saat sürdü, GKRY’den de üst düzey yöneticiler geldi. Buranın moderatörü İsviçre milletvekiliydi. Yanında da Parlementolar arası birlik toplantısının dış sekreteryası vardı. Enteresan bir öneri koydular ortaya; GKRY milletvekilleri denince, hepimiz Kıbrıslıyız çözüm istiyoruz, çözümün önünde engel Türkiye’dir gibi her zaman ki konuşmalarını gerçekleştirdiler”
“BİZİM EGEMENLİĞİMİZİ VE EŞİT STATÜMÜZÜ
KABUL ETSİNLER”
BM’nin şahsi temsilcisi olarak Cuellar’ın, 6 aylık süreyle atandığını ve sorgulayacağı tek şeyin; iki tarafın pozisyonuyla ilgili ortak bir zemin var mı yok mu? olması gerektiğinin altını çizen Hasipoğlu şunları da kaydetti
“Bizim isteğimiz belli, GKRY’nin istediği sözde federasyon belli… Bütün partilerle görüştü. Biz de pozisyonumuzu ortaya koyduk. Biz 2021 yılında Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar ile Cenevreye gittiğimiz zaman, BM Genel sekreteri Guterres’in karşısına oturup önergelerimizi sunduğumuz zaman bunları reddetmedi. 2017 Kıran Montana’yı yaşadı Guterres. Rum tarafının ne kadar uzlaşmaz olduğunu biliyor. Bu önerilerimizi kayda geçiriyoruz ve Kıbrıs Türk tarafı artık federasyon istemiyor. Artık farklı şeyleri konuşmanın zamanı geldi, aynı şeyleri konuşup farklı yere varamayız.
Neredeyse 40 küsür senedir federasyonu görüşüyoruz. 2004 bir milattı 2017 ikinci bir milattı. Bizi egemenliğimiz ve eşit statümüz ile kabul etsinler o zaman ne istiyorlarsa oturur görüşürüz.”
“GENÇLERDEN İLGİ BÜYÜK”
Siyaset Akademisi’nin açılış dersini Eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile birlikte gerçekleştiren Hasipğlu, ilginin yoğun olduğunu belirtti ve
“Çok büyük bir ilgi var gençlerimizden, kadınlarımızdan. Bu hafta da cumartesi günü 15.00’dan itibaren herkesi bekliyoruz oraya. Başlangıcı deneyimli hukuk profesörü Necdet Basa yapacak. Maraş açılımının hukuki ve siyasi sonuçlarıyla ilgili bir sunum gerçekleşecek. Bu konuyu merak eden herkesin ilgi göstereceğini tahmin ediyorum”diye konuştu.
“UBP HİÇBİR KONUNUN HASIR ALTI EDİLMESİNİ İSTEMEZ”
Son zamanlarda çıkan sahte reçete, diploma gibi olaylarla ilgili UBP hükümetine yönelik yanlış algılar olduğunu söyleyen Hasipoğlu, olayların Üstel hükümetinden önce başladığının altını çizdi ve
“UBP hiçbir konunun hasır altı edilmesini istemez, gizli kalmasını da istemez. Suç işleyenlerin de polis tarafından araştırılıp meselelerinin savcılığa intikal etmesini ister. UBP zaten kendi dönemi içerisinde gerekli çağrıları polise yaptı. Reçete meselesi, en son çalışma izinleri ile ilgili sayın bakanın açıklaması var, sahte diploma ile ilgili; UBP tereddüt içerisinde değil. Bunların hepsi UBP döneminde başlatıldı gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. UBP döneminden önce başlamış bunlar. Biz bunların zaten üstüne gidiyoruz, gitmeyen UBP’den önceki hükümetler.
Sayın Üstel hükümetinden önce başlamış eylemler bunlar. Polis bir suç gördü ki tutuklama talebi edilip hukuki süreç başladı. Adli süreçlere kimse müdahale edemez ve bu ülkede hiçbir şey gizli kalmaz. Bizler de sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz”şeklinde konuştu.
“ANKARA’DAKİ AVUKATLARLA DEVAMLI İSTİŞARE İÇİNDEYİZ”
İsias Otel davasının 2. oturumunun 26 Nisanda gerçekleştirileceği belirtilirken, Gazi Üniversitesi’nin hazırladığı bilirkişi raporu çıktı.
Önceki davada mahkemenin otelin yıkılmasına sebep olan nedenleri anlamak için böyle bir emrin çıktığını belirten Hasipoğlu, Başbakan Ünal Üstel’in dava sürecini hassasiyetle takip ettiğini vurguladı. Hasipoğlu,
“Türk hukuku birden fazla bilirkişi raporunun çıkmasına izin veriyor. Sayın Başbakanımız bu konuya çok hassasiyet gösteriyor. Kıbrıs’a teknik uzmanları davet etti. Mecliste depremle ilgili davaları takip eden komite var. Ankara’daki avukatlarla devamlı istişare içerisindeyiz.
Biz kendimize göre uzmanlarımıza göre bir eksiklik varsa başka bilirkişileri de atarız. Bize göre önemli olan gerçeğin ortaya çıkmasıdır. Bize göre gerçek; bu bina hatalı, kusurlu yapıldı. Sahipleri bundan mesüldür. Buradaki iradeleri de oradaki insanların canına kasttır. Bir binanın inşaat ruhsatı sahteyse veya bir binada kaçak kat varsa, bunlar ölüme sebebiyet vermedi diyemezsiniz. Eğer bir binanın ruhsatı tam değilse, kullanılan malzeme tamam değilse kullanamazsınız. Herkes iddasını ispatlamakta mükelleftir. Çocuklarımız için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini de kullandı.
