

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne Milletvekili Hasan Küçük, Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’a yönelik sert açıklamalarda bulundu. “Kudret Özersay’a açık çağrımdır” başlığıyla yaptığı açıklamada Küçük, “2022 yılında ilk kez yine kendisi ile tanıştığımız ‘sahte diploma’ kavramı ile ilgili o dönemki koşulları ve kendisinin duruşunu da hatırlayarak; dün gece kendisine yönelttiğim soruları önce yanıtlasın, geçmişi temize havale ettikten sonrasında da tüm kartlar açık tartışalım” ifadelerini kullandı.
Küçük, Özersay’a yönelttiği 9 soruyla kamuoyunun dikkatini sahte diploma tartışmalarına çekti. Sorular şu şekilde sıralandı:
Kudret Özersay, YÖDAK’a üye ve Halkın Partisi Milletvekili adayı yaptığı Hasret Balcıoğlu ile ilgili sessizliğini aynı şekilde bozacak mı?
Bir diplomanın akademik olarak geçerli olup olmadığı ve uygunsuzluğu üzerinde görüş verecek olan kurum YÖDAK bu süreçte nerede?
Başka dosyaları YÖDAK neden akademik yetersizlik ve uygunsuzluk gerekçesiyle kapattı? 600 kişi içerisinden neden yalnızca 19 kişi incelendi ve polise sevk edilmedi? Özersay neden sadece 19 kişiye yönelik sistematik bir saldırı başlattı? Kendisini motive eden unsur neydi?
Polis bu süreçte neden hiç YÖDAK’tan görüş almadan bu dosyaları yürüttü? Amaç neydi?
Kudret Özersay, bu konuya vesile olan üniversitenin yetkilileriyle ilgili neden polise suç duyurusunda bulunmadı? Nasıl bir ilişkidir ki diplomayı verenlerle ilgili sessiz kalmıştır?
Bu diplomaya “aslı gibidir” mührünü vuran M.A. hakkında neden suç duyurusunda bulunmadı? Neden polis bu kişi hakkında herhangi bir işlem başlatmadı?
Kudret Özersay, bugüne kadar “sahte diploma alanlar ve verenler ifadeye çağrılıp yargılandı” diyor. Bu süreç Hasret Balcıoğlu’ndan sonra mı başladı? Onun muafiyeti, dokunulmazlığı ve koruyucusu Kudret Özersay mıydı?
Hasret Balcıoğlu’na kelepçe taktırmayan Özersay, 600 kişiyi unutup neden yalnızca 19 kişinin peşine düştü ya da düşürüldü?
Gizlilik kararı bulunan tutanaklardaki bilgi erişimini nasıl sağladı, bu bilgileri kimden servis aldı?
Hasan Küçük, açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
“Çok bağıran çok haklı değildir! Bilin ki suçunu bastırmak için böğürmektedir.”