18°
Lefkoşa’da tecavüz suçlamasıyla yargılanan ve suçlu bulunan ve 10 Ekim 2019 tarihinde 13 yıl hapis cezası alan Mürsel Aydın, aleyhinde bulunan üç ayrı tecavüz davalarından bugünden başlamak üzere 13 yıl hapis cezası daha aldı.
Sosyal medya üzerinden tanıştığı 20 ile 19 yaşlarındaki 4 üniversiteli kıza tecavüz ettiği gerekçesiyle 22 Haziran 2018 tarihinden beridir tutuklu bulunan ve Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması süren sanık Mürsel Aydın duruşma sonrası polis aracına bindirilirken elinde kelepçe ile firar etmiş ve birkaç saat içinde yakalanmıştı.
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Şerife Kâtip ve Yargıç Murat Soytaç’ın huzurunda görüşülen davanın dünkü karar oturumunda, KKTC Başsavcılığı adına Savcı Attila Enver Etkin hazır bulundu. Dava kararını okuyan Başkan Fadıl Aksun, Fasıl 154 Ceza Yasası’nda Cinsel tecavüz suçuna müebbet hapis öngörüldüğünü belirtti.
Aksun, sanığın işlediği 4 suç arasında cinsel tecavüz suçunun ön plana çıktığının altını çizdi. Aksun, cinsel dokunulmazlığın önemli bir hak olduğuna değindi.
Aksun kararda, şu ifadelere yer verdi:
“Sanığın işlediği suçlar açısından en ön plana çıkan suç cinsel tecavüz suçudur. Bu suça mevzuatta öngörülen ömür boyu hapislik cezası, işlenen suçun vahametini kendiliğinden izah etmektedir.
Tecavüz suçu cinsel dokunulmazlık aleyhine işlenen suç kategorisinin en tepesindeki suç tipidir. Cinsellik bir özgürlüktür ve doğası gereği karşılıklı rıza gerektirir. Hiç kimse diğerini rızası olmadan cinsel ilişkiye zorlayamaz.
Cinsel dokunulmazlık, bireyin insan olarak doğumla birlikte getirdiği en temel haklardan biridir. Bunun ihlali mağdurlarda hem bedeni hem de ruhsal birçok arazı beraberinde getirmektedir. Cinsel dokunulmazlığa duyulan saygı bireyin medeniyet düzeyinin de bir göstergesidir. Hiç kimse sırf kendisi istedi diye bir başka kişiyle cinsel ilişki yaşama hakkına haiz değildir. Cinsellikte esas ve mutlak olan karşılıklı rızadır.
Sanığın bu mutlaklığa rağmen mağdur ile rızası olmaksızın cinsel ilişkiye girdiği, bu esnada onu alıkoyduğu ve darp ettiğini görmekteyiz. Bu tip davranışlar medeniyeti ve özgürlükleri hazmetmiş kişilerin yapabileceği davranışlar olmayıp tamamen asosyal davranış şekilleridir.”
Başkan Fadıl Aksun sanığın dikkate aldırdığı davalar itibari ile bu davranışları birden fazla kişiye, birden fazla kez yapmış olduğunu aleyhine değerlendirmemiz kaçınılmaz olduğunu ve işlediği suçlar içerisinde adalet aleyhine olan bir davanın da mevcut olduğunu belirtti.
Aksun Sanığın tutuklu olduğu ve davası görüşüldüğü bir esnada yasal tutukluktan firar etmeye çalıştığına vurgu yaptı. Hafifletici sebepleri de değerlendirdiklerinde ise suçun işleniş şekli açısından hafifletici bir sebep belirlemenin mümkün görülmediğinin altını çizdi.
Başkan Fadıl Aksun sanık lehine alınabilecek faktörler yargılama safhası ve sanığın kişisel durumu ile ilgili olduğunu Bu noktada sanığın suçunu kabul ederek adalettin tecellisine katkı koyduğu ve böyle bir suçun mağduru olan müştekiyi mahkemeye getirme zorunluluğu ile karşı karşıya bırakmamasını lehine değerlendirdiklerini ve ıslah olması halinde yeni bir gelecek hazırlaması için elverişli yaşta olduğunu oluşunu da lehine değerlendirdiklerini belirtti.
Başkan Fadıl Aksun netice itibari ile sanığı suçlu bulup mahkum ettikleri davalardan 13 yıl hapis cezasına çarptırdıkları ve cezanın tespitinde diğer davaların ağırlaştırıcı faktör olarak göz önüne alındığı ve sanığın cezasının bugün itibari ile başlamasına karar verdiklerini açıkladı.
Böylelikle sanığın bugüne kadar cezaevinde yattığı süreler dikkate alınmayıp cezası yeniden başlanmış oldu.
